Pilatesin Tarihi

pilatesin tarihi

Pilatesin Tarihi Başlangıç

19.yy’da Almanya’da dünyaya gelen Joseph Pilates raşitizm, astım ve romatizma hastasıydı. Rahatsızlıkları ile baş edebilmek için vücut geliştirme, jimnastik, dalış, dans,  yoga, uzak doğu sporları ve kayak gibi birçok spor dalıyla ilgilenmiştir. Doğu ve Batı’nın egzersiz ve felsefelerini inceleyen Joseph Pilates özellikle Yunan ve Roma tarzlarından fazlasıyla etkilenmiştir.

1912 yılında İngiltere’ye giden Joseph Pilates 1. Dünya Savaşı sırasında esir alınmıştır. Esir kampında geliştirdiği fiziksel çalışma programını engelli kişilerin ve hastaların rehabilitasyonuna yardımcı olmak için uygulamıştır.  Pilates araç ve gereçlerini bu dönemde icat etmeye başlamıştır. Dönemin grip salgınına ve diğer hastalıklarına yakalanan birçok kişinin tedavisine yardımcı olmuştur.

Savaş sonrası Alman hükümetinin isteğiyle Yeni Alman Ordusunu çalıştırmak için davet edildi. Fakat bu davetin sıkıntılı sonuçlarını görüp ABD’ye yerleşti. Joseph Pilates ve eşi  1926 yılında New York’ta ilk pilates stüdyosunu açtılar. Stüdyoya gelenler arasında jimnastikçiler ve dansçıların yanısıra ağır antrenman programları olan boksörlerde vardı.  İcat ettiği araç-gereç ve ekipmanlar üzerinde 600’ün üzerinde egzersiz geliştirdi. Geniş egzersiz repertuarı temelden ustalık düzeyine doğru gelişim gösterir.

Joseph Pilates’in Kontroloji adını verdiği yöntemin birkaç egzersizin toplamından ziyade bir hayat felsefesi olduğunu ve genel olarak sağlığa giden bir yol olduğunu hatırlatmak doğru olur. Bu kesinlikle salt bir fiziksel egzersiz biçiminin ötesinde bütünsel bir yaklaşım ve hayat boyu süren bir yaklaşımdır.  1967 yılında vefat eden Joseph Pilates ardında tüm dünya tarafından kabul gören rehabilitasyon temelli bir egzersiz sistemi bırakmıştır. Bu egzersizin vücudunuzda yaratacağı değişimi tanımlarken aşağıdaki cümleleri kullanmıştır.

‘10 derste farkı hissedeceksiniz.

20 derste farkı göreceksiniz.

30 derste yepyeni bir vücudunuz olacak.’